Bahar Nihal Ersözlü
Bahar Nihal Ersözlü
2008 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi, Medya ve İletişim Sistemleri bölümünden mezun oldu. İstanbul’da, yayıncılık ve kitapçılık alanlarında çalıştı. 2008 yılından bu yana, Süha Ertekin’le T’ai Chi Ch’uan (Taoist bir savunma sanatı, hareketli meditasyon) çalışmalarına devam ediyor. 2014 yılında Ertekin’in eğitmen öğrencilerinin arasına katıldı.
2014 yılında Oyun Yayınevi’nden ‘Defterim Toprak’ isimli şiir kitabı yayımlandı. 2016 yılının Haziran ayında çocuklar için yazdığı T’ai Chi şiirleri, ‘Küçük Tao Yolda’ adıyla Yol Yayınları tarafından yayımlandı. 2015 yılında İstanbul’dan İzmir’e yerleşti. İzmir’de, Şafak Ersözlü ile 2016 yılında kurdukları Açık Stüdyo adındaki performans araştırmaları merkezinde çocuklar ve yetişkinlerle T’ai Chi Ch’uan çalışıyor; şiir ve öykü üretimlerine devam ediyor.
***
Bahar Nihal Ersözlü was born in İstanbul in 1981. She received her BA in Media and Communication Systems from İstanbul Bilgi University.
She is also a published poet (Defterim Toprak, Oyun Yayınları; Küçük Tao Yolda, Yol Yayınları) and a t’ai chi ch’uan teacher in the yang style. She worked extensively in publishing and currently works as event director for Open Studio and Visibility İn Art Festival – Izmir.
17 Mayıs 2015 Pazar
Parkta ikinci hafta...
Çalışmayı dört kişi gerçekleştirdik. Yeni oluşmakta olan grubumuz katılan her yeni bireyle kendi karakteristik biçimini buluyor.
Parkta çalışmak çok güzel, çünkü sürprizlere açık oluyor grup.
Bir ara iki küçük çocuk geldi ve aramıza katıldı. Bizle birkaç hareket çalıştılar kendiliklerinden.
Sıra çevirim hareketine geldiğinde ellerimiz başlarına çarpmasın diye biraz grubun dışına almak zorunda kaldım onları. Varlıkları çok güzeldi.
Sonra, bir ara bir köpekçik geçti aramızdan ve yakınımızda uzandı yattı çimlere.
Bu olay, Süha hocamla yaptığımız park çalışmalarında da sık sık gerçekleşir.
Kediler, köpekler sarar hep etrafımızı.
T'ai Chi'nin yumuşak enerjisi hayvanları ve çocukları çekiyor sanırım.
Bir de "misafirlerimiz" vardı bugün. İzleyici olarak geldiler. Aslında çalışmalarımıza misafir katılımcı kabul etmiyoruz. En önemli nedeni, T'ai Chi Ch'uan bir iki kere izlenerek ya da denemesi yapılarak anlaşılabilecek bir disiplin değil. Bir diğer neden de izlendiğini düşünen katılımcılar kendilerini rahat hissetmeyebiliyor.
Fakat sonuçta park çalışması yaptığımız için kimseye gelmeyin diyemeyiz.
Kamusal alanlar hepimizin.
Çalışma bittikten sonra konuklarımızın, T'ai Chi'nin farklı bir kolundan gelen insanlar olduğunu öğrendik.
Ama ayaküstü konuşmadan ne çalıştıkları stil kaldı aklımda, ne de isimleri.
Çaya davet ettik tanışıp kaynaşırız diye ama bir bütün dersi izledikten sonra çay içmeye vakitleri kalmamıştı anlaşılan.
Evet, işte bugün bir de "misafirlerimiz" olmuş oldu.
Gün içinde, çalışmaya katılım ya da "misafirlik" konusunda gelen telefonlardan, facebook üzerinden gönderilen mesajlardan, doğru iletişimin ve doğru temasın ne olduğunu düşündüm durdum...
İki haftadır hep Süha hocamın sözleri çınlıyor kulaklarımda... Doğru iletişim ve doğru temas olmadan zarafet ve içtenlik de yaşanamıyor. Oysa, T'ai Chi inceliktir.
Çalışmaya katılım iki hafta daha devam edecek.
Sonrasında bakalım kaç kişi olacağız, kaç kişiyle kalacağız...
Açık alandaki dersleri tabii ki izleyebilirsiniz, fakat bunun için parkta bizi arayıp bulmanız gerekecek.
T'ai Chi'yi icat edenlere, onu aktaranlara, almaya aday olanlara, hep öğrenci kalanlara ve kökleşebildiğimiz bir toprağımız olduğu için dünyamıza selamlar olsun.