Bahar Nihal Ersözlü

Bahar Nihal Ersözlü

2008 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi, Medya ve İletişim Sistemleri bölümünden mezun oldu. İstanbul’da, yayıncılık ve kitapçılık alanlarında çalıştı. 2008 yılından bu yana, Süha Ertekin’le T’ai Chi Ch’uan (Taoist bir savunma sanatı, hareketli meditasyon) çalışmalarına devam ediyor. 2014 yılında Ertekin’in eğitmen öğrencilerinin arasına katıldı.

2014 yılında Oyun Yayınevi’nden ‘Defterim Toprak’ isimli şiir kitabı yayımlandı. 2016 yılının Haziran ayında çocuklar için yazdığı T’ai Chi şiirleri, ‘Küçük Tao Yolda’ adıyla Yol Yayınları tarafından yayımlandı. 2015 yılında İstanbul’dan İzmir’e yerleşti. İzmir’de, Şafak Ersözlü ile 2016 yılında kurdukları Açık Stüdyo adındaki performans araştırmaları merkezinde çocuklar ve yetişkinlerle T’ai Chi Ch’uan çalışıyor; şiir ve öykü üretimlerine devam ediyor.

***

Bahar Nihal Ersözlü was born in İstanbul in 1981. She received her BA in Media and Communication Systems from İstanbul Bilgi University.

She is also a published poet (Defterim Toprak, Oyun Yayınları; Küçük Tao Yolda, Yol Yayınları) and a t’ai chi ch’uan teacher in the yang style. She worked extensively in publishing and currently works as event director for Open Studio and Visibility İn Art Festival – Izmir.

12 Aralık 2015 Cumartesi

T'ai Chi Ch'uan için kaynaklar

T'ai Chi Ch'uan çalışanlar ya da öğretiye ilgi duyanlar için paylaşmak istediğim birkaç kitap ismi, serbest kopya PDF ve video linki var.

                                               
  


Tao Te Ching : Yol ve Erdem Kitabı
Yazar, Lao Tzu
Çevirmen, Ömer Tulgan
Yol Yayınları











I Ching ya da Değişimler Kitabı: Yorumlar
Yazar, Richard Wilhelm
Biblos Yayınları









Taoculuk Üzerine Meseller-Diyaloglar
Yazar, Chuang Tzu
Yol Yayınları









Tai Chi for Kids: Move with the Animals
Yazar, Stuart Alve Olson
Bear and Company





İlgili Linkler

Essence and Applications of Tai Chi Chuan_Yang Cheng Fu

Cheng Man-ch'ing Performing His T'ai chi Short 37 Form

Tai Chi im Lebensgarten Steyerberg 1994

Süha Ertekin ile Yang Stil T'ai Chi Ch'uan

Çocuklar için T'ai Chi Ch'uan - Bahar Nihal Ersözlü

Çocuklar için T'ai Chi Ch'uan - Bahar Nihal Ersözlü 2

25 Ekim 2015 Pazar

Bunun T'ai Chi ile ne ilgisi var?

Urla'ya sonbahar geldi. İzmir, kışa doğru ilerliyor ağır adımlarla. Mevsimler geçiyor, hayatlar geçiyor bir şekilde... Mutlu olunacak ne çok şey var, bir yandan da mutluluk bu ülkede bir saflık haline denk geliyor ne yazık ki.

Huzurlu ve iyi olmak! Kendimize bakmak, kendimizi geliştirmek, kişiliğimizi geliştirmek. Ne adına?

Sadece, kendimiz içinse mutluluğu ve bencilliği birbirine karıştırıyoruz demektir. 'Ben iyi olayım, sonra dünya da iyi olur' anlayışı doğru ama dünya kimsenin iyi olmasıyla bütünüyle düzelemiyor.

İyi olanların, mutlu ve sağlıklı olanların harekete geçmesiyle, tavır almasıyla ve ait olduğu yerde kökleşmiş durabilmesiyle değişebilir ve iyileşebilir dünya.

Ağızlara pelesenk olmuş cümleler; 'Ülke karanlık günlerden geçiyor', 'Dünyanın gidişi hiç iyi değil' vs. İnsanlar meydanlarda öldürülüyor, katiller halka sesleniyor, toprak ve gökyüzü dengesini yitiriyor.

En başta kendimi sorguluyorum: Utanmaktan, üzülmekten ve endişe duymaktan öte ne yapıyorum?
Bildiğiniz değerli bilgileri insanlarla paylaşmak çok güzel, güzel gerçekten ve bir yol bu da.
Ama sadece barış içinde yaşadığımız bir dünyada yeterli ve anlamlı kalır.
Böylesi bir zamanda değerli bilgileri paylaşmanın ötesine geçmek, değerli bilgiyi yenilemek, harekete geçmek önemli.

Nasıl harekete geçersek geçelim, her davranışımız politiktir. Evimizde oturup kişisel gelişim kitapları okumak da politik bir tercihtir ve olası sonuçları vardır; dışarıya çıkıp özgür ve şiddetsiz bir dünya için çalışan insanların arasına katılmak ve birarada hareket edebilme yollarını düşünmek de politik bir tercihtir.

Tüm bunların T'ai Chi Ch'uan ile ne ilgisi var diyebilirsiniz. Çok ilgisi var... Biz sadece hareketler dizisi çalışmıyoruz, aynı zamanda bir felsefe çalışıyoruz. Ustamın sürekli vurguladığı bir konudur bu. Bitmeyecek olan öğrenciliğim süresince anladığım kadarıyla, T'ai Chi çalışıp hayata karışan, derdine, tozuna ve toprağına tüm iyi niyeti ve samimiyetiyle karışanlarla, steril bir biçimde, suya sabuna dokunmadan T'ai Chi çalışanlar arasında iç huzuru adına çok büyük farklar olacağını düşünüyorum.

Esenlik, gerçekten cesaret istiyor. T'ai Chi, bize sağladığı güç ve sağlıkla bu cesareti veriyor; hangi huzuru seçeceğimiz ise bize kalmış...


4 Ağustos 2015 Salı

Söğütteki kelebek

Evet, artık resmen Urla'ya yerleşmiş durumdayım.
Bahçeyle, kedimle, köpeğimle ve tavuklarımızla kocaman, geniş bir aile olduk.

Gün erken başlıyor, hareketli geçiyor , verimli oluyor.
Çok daha sağlıklı ve yaşamla birleşik hissediyor insan kendisini.

Ufak ufak projelerimize ve işlerimize de yoğunlaşma dönemine girdik.
Bağımsızlaşmaya ve işbirliklerine döndük yüzümüzü.
Emeği ve çabayı, kendi kaynaklarımızı işlemek için sarf etmek istiyoruz.

Tao felsefesinin doğacıl bakış açısı bizi çok besliyor; hem yaşam biçimimizi hem de üretimlerimizi onun bütüncül yaklaşımıyla destekliyoruz, o da bizi destekliyor.

Sağlık elde olduktan sonra üstesinden gelinemeyecek hiçbir durum yok.
Kendimizi iyi hissederken onu korumak, onu pekiştirmek ve güçlendirmek gerek.
Yoksa mutluluk nedir ki?

T'ai Chi Ch'uan, insanı gevşeten, dinçleştiren, neşe ve güç veren olağanüstü bir sistem.
Savunma yanı kadar koruyucu hekimlik yanı da çok önemli.
Hastalıklara ve depresyona karşı bir savunma sanatı aynı zamanda.
Her geçen gün ben de yarattığı olumlu hali hissediyorum ve sürecin sürekli derinleşen yanını çok seviyorum.

Geçmişi beş bin yıl öncesine dayanan T'ai Chi Ch'uan, Çin kökenli bir sağlık sistemi.
Egzersizler, Çinli keşişlerin doğanın davranışlarını gözlemlemeleri sonucunda ortaya çıkmış.
Yaşamsal enerjinin, nefes ve zihinsel odaklanma yoluyla dengeye ulaşmasını sağlıyor.
Her yaştan insanın kolaylıkla yapabileceği T'ai Chi Ch'uan egzersizleri, beden ve zihin ilişkisini güçlendiriyor; zindelik, gevşeme, odaklanmada berraklık ve fiziksel kuvvet kazandırıyor.

Her daim esnek, uyumlu ve dirençsiz; açık, cesur ve sakin olarak...



"Söğütteki kelebek 
Rüzgarın her esişinde
Yerini değiştiriyor."
                                     Matsuo Basho (1644-1694)



16 Haziran 2015 Salı

T'ai Chi Ch'uan ağacımız




Büyük usta Yang Cheng-Fu (1883–1936), Yang Stili geliştiren efsanevi Yang ailesinin üyesidir. Modern zamanlarda bilinen en büyük T'ai Chi Ch'uan ustasıdır. Ustalarımızın ustaları T'ai Chi Ch'uan bilgisini Yang Cheng-Fu'dan almıştır.
















Çalıştığımız ve aktardığımız Yang Stil - Short Form, bu sanatı Batı'ya aktaran (1960'lar) en önemli isim Cheng Man-ch'ing'in (1902-1975) geleneğidir. Chen Man-ch'ing büyük usta Yang Cheng-Fu'nun öğrencisidir.


Ustam Süha Ertekin'in ustaları olan Toyo ve Petra Kobayashi de uzun zaman (10 yıl boyunca) Chen Man-ch'ing'in öğrencisi ve çok iyi bir kılıç ustası olan Chi Chiang-Tao (1919-1994) ile Kısa Form ve Kılıç Form çalışmışlar.










Sonrasında Çin'de yine Yang Cheng-Fu'nun pek çok öğrencisiyle çalışma fırsatı bulmuşlar. Yang Cheng-Fu'nun aktardığı Geleneksel Long Form'u ve onun Kılıç Formu'nu Fu Zhongwen (1903–1994) ustadan öğrenmişler.





   



Ustam Süha Ertekin öğretmenleri ile 1990 yılında tanışmış ve çalışmaya başlamış.
Toyo ve Petra Kobayashi Almanya'da yaşıyorlar ve T'ai Chi Ch'uan öğretmeye devam ediyorlar.


Ve işte öğreti tüm bu bedenlerden aktarılarak, sevgili ve değerli hocam Süha Ertekin'e ulaşmış; sağ olsun o da bize aktarıyor.

Tüm ustalara çok teşekkür ederim.
İyi ki varlar ve iyi ki büyük bir sabır göstererek bu kadim ve eşsiz disiplini modern insana aktarmaya çalışıyorlar!


15 Haziran 2015 Pazartesi

İzmir'e göç!

Beklenmedik olayların sonucunda, doğduğum ve büyüdüğüm şehirden, İstanbul'dan ayrılıyorum. Bazı değişimler, kararlarımız ya da seçimlerimizle gerçekleşmiyor; hayat söylüyor ne yapılması gerektiğini. Bazen değişimin içine atlayan biz olmayız da, atan hayat olur işte. Bendeki bu kez öyle bir hal.

İzmir'e taşınıyorum. Çoğu İstanbullu gibi biz de (eşim Şafak ve ben) bir gün daha sakin, temiz ve doğal bir yere taşınmayı hayal ederdik. Ege bölgesi, zeytin ağaçlarıyla, dalgalı ve rüzgarlı sahilleriyle, taşlıklı berrak deniz altı yüzeyiyle, mitolojisi ve her yaz gittiğimde yaşadığım gündüz düşleriyle kendimi hep parçası olarak hissettiğim bir bölge. O nedenle gittiğim için çok mutluyum.

Temmuz ayında İzmir, Urla'daki evimize doğru yola çıkacağım.
Öncelikle, dinlenip kuvvetlenmeye zaman ayıracağız, sonrasında da yeni hayatımızı oluşturmaya başlayacağız.

İstanbul'da, yedi yıl boyunca, kış sezonu geldiğinde, 8 ay süresince her hafta ustamla buluşma şansım vardı. Ustamı ve tüm T'ai Chi arkadaşlarımı çok özleyeceğim. Fırsat buldukça İstanbul'a gelip yine derslere katılacağım ve yazları da Bademli kampımıza gideceğim mutlaka.

Fakat o zamanlara kadar iş tamamen başa düştü.
Bu da böyle bir deneyim; yaşayıp, görüp, öğreneceğiz...

İzmir'de yeni bir grupla çalışmaya başlamak istiyorum.
Kısa Form, başlangıç grubu oluşturup hem tecrübemi paylaşmak hem de bu yolda derinleşmek amacım.

Aynı zamanda çocuklarla ücretsiz T'ai Chi Ch'uan atölyeleri düzenlemeyi hedefliyorum.

Bakalım bakalım...

Bizim heybeler boş değil, acaba İzmir nelere gebe... :)

17 Mayıs 2015 Pazar

Parkta ikinci hafta...

Bugün ikinci çalışmamızı gerçekleştirdik. İyi ki parklar var, iyi ki T'ai Chi var.
Çalışmayı dört kişi gerçekleştirdik. Yeni oluşmakta olan grubumuz katılan her yeni bireyle kendi karakteristik biçimini buluyor.
Parkta çalışmak çok güzel, çünkü sürprizlere açık oluyor grup.
Bir ara iki küçük çocuk geldi ve aramıza katıldı. Bizle birkaç hareket çalıştılar kendiliklerinden.
Sıra çevirim hareketine geldiğinde ellerimiz başlarına çarpmasın diye biraz grubun dışına almak zorunda kaldım onları. Varlıkları çok güzeldi.
Sonra, bir ara bir köpekçik geçti aramızdan ve yakınımızda uzandı yattı çimlere.

Bu olay, Süha hocamla yaptığımız park çalışmalarında da sık sık gerçekleşir.
Kediler, köpekler sarar hep etrafımızı.
T'ai Chi'nin yumuşak enerjisi hayvanları ve çocukları çekiyor sanırım.

Bir de "misafirlerimiz" vardı bugün. İzleyici olarak geldiler. Aslında çalışmalarımıza misafir katılımcı kabul etmiyoruz. En önemli nedeni, T'ai Chi Ch'uan bir iki kere izlenerek ya da denemesi yapılarak anlaşılabilecek bir disiplin değil. Bir diğer neden de izlendiğini düşünen katılımcılar kendilerini rahat hissetmeyebiliyor.
Fakat sonuçta park çalışması yaptığımız için kimseye gelmeyin diyemeyiz.
Kamusal alanlar hepimizin.
Çalışma bittikten sonra konuklarımızın, T'ai Chi'nin farklı bir kolundan gelen insanlar olduğunu öğrendik.
Ama ayaküstü konuşmadan ne çalıştıkları stil kaldı aklımda, ne de isimleri.
Çaya davet ettik tanışıp kaynaşırız diye ama bir bütün dersi izledikten sonra çay içmeye vakitleri kalmamıştı anlaşılan.
Evet, işte bugün bir de "misafirlerimiz" olmuş oldu.

Gün içinde, çalışmaya katılım ya da "misafirlik" konusunda gelen telefonlardan, facebook üzerinden gönderilen mesajlardan, doğru iletişimin ve doğru temasın ne olduğunu düşündüm durdum...

İki haftadır hep Süha hocamın sözleri çınlıyor kulaklarımda... Doğru iletişim ve doğru temas olmadan zarafet ve içtenlik de yaşanamıyor. Oysa, T'ai Chi inceliktir.

Çalışmaya katılım iki hafta daha devam edecek.
Sonrasında bakalım kaç kişi olacağız, kaç kişiyle kalacağız...

Açık alandaki dersleri tabii ki izleyebilirsiniz, fakat bunun için parkta bizi arayıp bulmanız gerekecek.

T'ai Chi'yi icat edenlere, onu aktaranlara, almaya aday olanlara, hep öğrenci kalanlara ve kökleşebildiğimiz bir toprağımız olduğu için dünyamıza selamlar olsun.

Parkta T'ai Chi Ch'uan

Maçka Demokrasi Parkı'nda, 10 Mayıs Pazar günü ilk açık hava çalışmamızı gerçekleştirdik. Temiz bahar havasında, iyi bir başlangıç yapmış olduk. Bir ay boyunca grup katılıma açık kalacak. Bir ay sonrasında çalışmalarımızda yol almış olacağımız için kapalı gruba geçiş yapacağız.